21 Şubat 2012 Salı

Büyüklerin Zam Stratejisi

Büyüklerin Zam Stratejisi
Büyük grup ve şirketlerin önemli bir kısmı, 2010’da ücret zammını enflasyon düzeyinde ya da bunun biraz üzerinde tutacak. Krize rağmen bütçelerini tutturan şirketlerdeki genel eğilim, 2010’da enflasyon oranında artış yapmak yönünde. Bu da yüzde 5 ila 7 oranında artış anlamına geliyor.

Adecco Satış ve Pazarlama Direktörü Betül Mumcu ise 2009’da bütçe ve hedeflerini tutturamayan şirketlerinin ‘sıfır zam’ yapacağını söylüyor.

Personel Yöneticileri Derneği Başkanı Yiğit Oğuz Duman’ın da şirketi için belirlediği zam oranı buna benzer. Duman, 2010’da şirket olarak zam yapacaklarını ve bunun da oranının yüzde 6 ila 7 civarında olacağını söylüyor.

Yenibiris.com Genel Müdürü Deniz Ceylan Kılıçloğlu ise işverenler arasında yaptıkları anket sonuçlarına göre 2010’da şirketlerin yüzde 40’ının hedef enflasyon oranında zam yapacağını söylüyor. Kılıçoğlu’na göre, performansa göre ücret artışı yapacağını söyleyenlerin oranı yüzde 25 düzeyinde….

2009 gibi bu yıl da sektör ortalamasının üzerinde ücret artışı yapacak şirketlerin başında Investors In People ödüllü firmalarla çok uluslu şirketler bulunuyor. Yücesan, “Eskiden olduğu gibi uluslararası şirketlerde çalışanların daha fazla kazanma trendi bu yıl da devam ediyor” diye konuşuyor.

Bankacılıkta Garanti ve HSBC, sigortacılıkta Axa, bilişimde Microsoft ve Turkcell, enerjide Shell ve BP, hızlı tüketimde Unilever ve P&G sektörlerinin ücret liderliğini koruyor. Çalışanlarına sektör ortalamasının en az yüzde 30 üstünde ücret ödeyen bu şirketler, 2010’da da çalışanlarına sektör ortalamalarının üzerinde zam yapacak.

En Düşük Artış Hangi Sektörde?
hedÜcret artışı liginin en şanslıları ve şanssızları sektör ve şirket performansına göre farklılaşıyor. Krizden en çok etkilenen tekstil, otomotiv, inşaat, hizmet ve üretim sektörlerinin çalışanları, doğal olarak 2010’da tatminkar ücret zamları beklemiyor. Egon Zehnder’den Ayşe Güçlü Onur, bu sektörlerde ücret artışlarının maksimum yüzde 6 ila 7 arasında olacağını söylüyor. Hatta bu sektördeki pek çok şirket bu yıl içinde zam yapmayı planlamıyor. Baz ücret artışlarından çok prim sistemine yöneliyor.

HP, Mercedes gibi dünyanın en büyük şirketleri bile 2 yıldır ücret zammı yapmıyor. HP İK Müdürü Adnan Erdoğmuş, “Son 2 yıldır ücret artışı yapmıyoruz. Yüksek performanslı çalışanlarımızı cazip primlerle ödüllendiriyoruz” diyor.

2010 için zam oranlarını belirlemeyen çok sayıda şirket ve finans kuruluşu bulunuyor. Geçen yıl, ücret artışı yapan HSBC, Akbank, BAT, Anadolu Sigorta, Turkcell, Pensa İlaç, Eti Pazarlama, Alarko ve Eczacıbaşı Holding’in 2010 için kesinleşmiş ücret zammı yok.

Öte yandan, geçen yıl ücret artışı yapmayıp, bu yıl yapacak şirketler de var. Lojistik sektöründen Reysaş’ın İK Müdürü Alev Yüksel, geçen yıl ücret artışı yapmadıklarını ancak bu yıl yüzde 15 zam planladıklarını söylüyor.

Her şeyin yolunda gittiği bilişim ve telekomünikasyonda da enflasyonu düzeltici ücret artışları dışında bir zam beklentisi bulunmuyor. Sigortada da benzer durum hakim. Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Filiz Taşyumruk, “Sigorta sektöründe ücret artışları enflasyon paralelinde gerçekleşecek. Sektörün ortalama ücret artış beklentisi yüzde 7 ila 10 aralığında ” diyor.

2010 Ücret Liginin Liderleri
Sektör bazında en yüksek ücretlerin telaffuz edildiği alanların başında enerji, telekomünikasyon, bilişim ve hızlı tüketim bulunuyor. HRM Kurucu Ortağı Aylin Coşkunoğlu Nazlıaka, “Telekom, hızlı tüketim, enerji sektörleri diğer sektörlere göre piyasa ortalamalarının üzerinde ücret sunma konumlarını sürdürüyor. Bunlar büyüme stratejileri doğrultusunda çalışanlarını memnun eden ve büyümeyi destekleyen artışlar sağlayabilirler” diyor.

Pozisyon bazında en iyi kazananlar ise hemen her sektörde müşteriye en yakın ve satış ağırlıklı pozisyonlarla finans bölümlerinde çalışanlar oluyor. Bankalarda müşteriye daha yakın olan bireysel ve kurumsal bankacılık yöneticileriyle hazine bölümündekilerin ücretleri diğerlerine göre daha yüksek seyrediyor. Holdinglerde ise başta finans ve satış-pazarlama risk ve strateji departmanlarının yöneticileri en yüksek ücretleri alıyor. Son dönemde bilgi işlem direktörlerinin ücretlerinde de önemli artış yaşanıyor. Büyük, “Bankalar ve telekomünikasyon şirketleri bilişim çalışanlarına yatırım yapmaya ve yüksek maaş ödemeye devam ediyor” diyor.

Yüksek ücretlerin verildiği ilaç sektöründe ise son dönemde fiyatlarda yaşanan belirsizlikten dolayı genel uygulama enflasyon farkını vermek ve üzerine performans artışı yapmak yönünde olacak. Genenis İlaç Genel Müdürü Tufan Diker, “İlaçta ücreti artıran en önemli unsur primler oluyor. Bizim de yüksek satış performansına yüksek prim verme uygulamamız devam edecek” diyor. İlaçta satış kadrolarında yıllık maaşlarının yüzde 50’si kadar üçer aylık dönemlerde primler veriliyor.

CEO ve Genel Müdüre Artış Yok
hedTüm yöneticilerin altını çizdiği bir gerçek var ki o da pek çok şirketin rekabet avantajını artırabilmek için orta kademeye verdiği önemi artırması. Buna göre 2010’da üst düzey yönetici ücret artışları, orta kademeye göre daha düşük kalacak. Son 3 yıldır CEO ve genel müdürlerin ücret paketlerinde değişiklik olmadığını söyleyen Egon Zehnder International’dan Ayşe Güçlü Onur, sadece enerji ve hızlı tüketimde üst seviyelerde iyi olan maaş paketlerinin göreceli olarak daha da iyileşeceğini söylüyor.

Üst kademelerde zamsız bir yıla girişin söz konusu olabileceğini söyleyen Heidrick&Struggles Türkiye Yönetici Ortağı Ayşegül Aydın ise “2010’da CEO’lar en fazla fedakarlığı yapmak zorunda kalacak grubun içinde yer alacak” diyor. Aydın bu tabloyu şöyle açıklıyor: “Bu yıl kendi adına başarılı olan üst düzey yöneticiler, şirketlerinin bütününde meydana gelen satış ve kârlılık kayıplarını desteklemek, muhtemel işten çıkarmaları engellemek adına kendi zamlarından ve bonuslarından fedakarlık yapmak zorunda kalabilecek.”

Dünyanın en büyük ücret araştırma şirketlerinden Mercer’a göre ise 2010’da CEO ve genel müdür ücretleri aylık 18 bin ila 45 bin lira arasında seyredecek. Orta kademedekiler kadar yüksek zamlar alamayan üst kadrolar için bu durum bir nebze de olsa prim ve bonuslarla telafi edilebilecek. Oneworld Consulting’den Gizem Gurson ise şirketlerin özellikle üst düzey pozisyonlarda sabit ücret uygulamasından daha değişken maaş ödemelerine geçme eğiliminde olduğunu söylüyor. Bu durum gerçekleşirse üst düzey yöneticilerin baz ücret düzeyleri daha düşük tutulacak, bunun yerine performansa dayalı bonus ödemelerinin payı artırılacak.

Prim Uygulamalarında Yeni Bir Dönem
hedBaz ücrette artış yapmayan şirketler, bu açığı performans primleri ve bonuslarla kapatacak. Tüm çalışanlara yönelik genel bir ücret artışı yapmaktansa performansa göre farklılaşan ücret sistemi uygulanacak.

Kelly Services Genel Müdürü Derya Türkkonmaz ise “Kriz dönemleri prim ve performansa dayalı sistemleri çekici kılıyor” diyor. Türkkonmaz’a göre bu sistemlerin en özelliği çalışanlardan beklentileri artıracak olması. Böylece çalışanlar genişleyen hedef skalalarını tutturmak için daha yüksek performans göstermek zorunda kalacak.

Satış sonuçlarına bağlı verilen primlerle, performans değerlendirmesi sonunda verilen bonusları birbirinden ayırmak gerekiyor. Prim tutarları şirkete göre değişse de ortalamada yıllık 3 maaşı geçmiyor. Mercer Türkiye Genel Müdürü Sibel Yücesan ise şirketlerde prim ödemelerinin yıllık baz ücretin yüzde 4’ü ila 40 arasında değiştiğini belirtiyor. Üst yönetim seviyelerine çıktıkça prim ve bonus oranları da artıyor. Üst yönetimde prim tutarı yıllık baz maaşın yüzde 40’ı ila 45’i kadar olabiliyor. Örneğin bankacılıkta bankanın ve kişinin performansına paralel olarak yıl sonu bonusları 6 ila 12 maaşa denk gelebiliyor.

Turkcell gibi Türkiye’nin en çok çalışılmak istenen şirketlerinin ücret paketlerinde ise son dönemde birçok farklı ihtiyacın karşılanabildiği gelişmiş yan hak paketleri sunuluyor. Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Selen Kocabaş, 2 yıl önce çalışanlarının ek menfaatlerini kendilerinin oluşturmasına olanak tanıyan “Flex Menü”yü hayata geçirdiklerini söylüyor. Kocabaş, “Çalışanlarımız değişen ihtiyaçlarına göre ek menfaat seçimlerini de değiştirebiliyor. Örneğin, evliliğe hazırlananlar teknoloji mağazası, ev tekstili ya da tatil çekine yönelirken, bekarlar eğitim desteği ya da giyim çeki almayı tercih edebiliyor” diyor.

“Orta Kademe Avantajlı”

Sibel Yücesan / Mercer Türkiye Genel Müdürü

Önemli Değişiklik
Eskiden şirketler, her yıl yeniden pozisyon ve sektörlere göre ücret oranlarını ve zamları belirlerken piyasa verilerini de dikkate alırdı. Bu yıl, piyasadaki trendlere bakmadan kendi içlerine döndüler. Gelirlerine, ödeme güçlüklerine göre karar vermeyi tercih ettiler. Bu durum da daha çok günü kurtarma gereksiniminden kaynaklandı.

Geçen Yılın Gerisinde
2010’da ücret artışı geçen yıldan daha az olacak. Zamlar konusunda en şanslı kesimin başında uzman ve üstü kadrolar geliyor. Bunlar üst yönetim ve giriş seviyesi pozisyonlara göre daha yüksek zam oranları alabilecek.

Üst Yönetim Arka Planda
Ücret artış oranlarında üst yönetim geride kalıyor. Ancak Türkiye’de üst yönetimle ile alt düzey arasındaki uçurum kapanmış değil. Üst düzey yönetici ücretleri Avrupa ve Amerika’yla aynı düzeyde seyrederken, alt ve orta kademe yurtdışına göre daha az kazanıyor. En iyi ücretler ise telekom, enerji ve hızlı tüketim sektörlerinde.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder